- kefaret
- kefaret
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
kefaret — is., din b., Ar. keffāret 1) Bir günahı Tanrı ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç 2) Diyet Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kefaretini ödemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEFARET — (Bak: Keffaret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
diyet — 1. is., din b., Ar. diyet İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın. Ö. Seyfettin 2. is., Fr. diète Sağlığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEMİN-İ LÂĞV — Alışkanlıkla veya dil sürçmesiyle veya sehven yapılan yemindir (ki; şer an kefâret lâzım gelmez … Yeni Lügat Türkçe Sözlük